Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gazetecilere, son birkaç gün içinde mevkidaşları ile gerçekleştirdiği görüşmeler ve toplantılara ait değerlendirmelerde bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin asil milletinin ve hudutların güvenliğini sağlamak üzere Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51’inci unsurundan doğan legal müdafaa hakları kapsamında, komşularının toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygılı olarak terörle gayretini azim ve kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Akar, terör örgütü PKK/KCK/YPG’nin, Suriye’nin kuzeyinde sağlanan huzur ve istikrar ortamını bozmaya yönelik taciz ve taarruzlarını artırdığına dikkati çekti.
“KABUL EDİLEMEZ”
Bakan Akar, “PKK/KCK/YPG son periyotta de sivil yerleşim alanlarımızı amaç almış, çocuk, bayan, öğrenci, öğretmen demeden masum vatandaşlarımıza yönelik alçak ve kanlı ataklar gerçekleştirmiştir. Binlerce kilometre öteden DEAŞ terör örgütünü tehlike olarak hissedenlerin, sonlarımızın yanı başından okullar dahil sivil yerleşim yerlerimizi gaye alan ve saf insanlarımızı katleden terör örgütlerine karşı gerekli önlemleri almamız konusundaki tavırları kabul edilemez” tabirlerini kullandı.
ÜNİFORMA UYARISI
Mehmetçiğin bugüne kadar komşu ülkelerin ve tüm dünyanın gözü önünde icra ettiği bütün operasyonlarda yalnızca teröristleri gaye aldığını vurgulayan Akar, şunları söyledi:
Sivillerin, tarihi, dini ve kültürel varlıklar ile etrafın ve koalisyon güçlerinin ziyan görmemesi için azami dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir. Tek maksadımız teröristlerdir. Rastgele bir etnik, dini, mezhepsel yapı bizim için gaye olamaz. Türkler ve Kürtler kardeştir. Tüm fitne, fesat ve dezenformasyon gayretlerine karşın kardeş kalmaya devam edecektir.Son periyotta yapılan görüşmelerde müttefik ülkelere eli kanlı bir terör örgütü olan, hudutlarımıza ve halkımıza saldıran PKK/KCK/YPG’ye, DEAŞ’la gayret mazereti dahil her ne sebeple olursa olsun takviye olmamaları, teröristlerden ayırt edilmeyi zorlaştıracak kendi bayrak ve kendi üniformalarını kullandırmamaları, bulundukları bölgelerden teröristleri uzak tutmaları ve bir an evvel terör örgütleri ile tüm ilgilerini kesmeleri hatırlatılmakta ve gerekli ikazlar yapılmaktadır.
“DEAŞ İLE GÖĞÜS GÖĞÜSE ÇABA EDEN TEK ÜLKE”
Muhatapları tarafından DEAŞ’la uğraş üzerinde ehemmiyetle durulduğunu, fakat DEAŞ’la alanda göğüs göğse gayret eden tek ülkenin Türkiye olduğunun unutulmaması gerektiğini lisana getiren Akar, “Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde 4 bin 500 radikal DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getiren Türkiye, DEAŞ ve öbür tüm terör örgütleri ile gayret için her türlü iş birliğine hazırdır” diye konuştu.
En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar çabanın kararlılıkla devam edeceğini tabir eden Akar, “Kim takviye verirse versin, artlarında kim olursa olsun asil milletimizi başına musallat olan terör belasından kurtarmaya azimli ve kararlıyız” dedi.
ABD’den yapılan “Türkiye’nin Suriye’de yeni bir askeri operasyon düzenlemesine şiddetle karşı olduğuna” yönelik açıklamalara ait soru üzerine de Bakan Akar, “Bizden tekrar değerlendirmemizi istediler. Biz de hassasiyetlerimizi, görüş ve niyetlerimizi anlattık, verilen kelamların tutulmasını istedik. Bizi, yani durumu anlamaları gerektiğini vurguladık” karşılığını verdi.
ABD, SKANDAL AÇIKLAMASINDA NE DEMİŞTİ?
ABD, Türkiye’nin hava operasyonuna başladığı 19 Kasım’dan bu yana birçok sefer açıklama yapmış ve ‘derin bir endişe’ duyduğunu belirtmişti. Son olarak Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon, Türkiye’ye itidal daveti yapıp, olası bir kara operasyonunun DEAŞ’a karşı savaşta elde edilen kazanımları ‘ciddi bir şekilde’ tehlikeye atacağını savunmuştu.
Pentagon Basın Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, basın toplantısında skandal bir formda ‘operasyon’ ya da ‘hârekat’ yerine ‘istila’ ya da ‘saldırı’ manasına gelen ‘invasion’ sözünü kullanmıştı:
“Devam eden çatışma, bilhassa de bir kara saldırısı, dünyanın terör örgütü DEAŞ’a karşı kuvvetli bir çabayla elde ettiği kazanımları önemli halde tehlikeye atar ve bölgeyi istikrarsızlaştırır. Emsal halde, Tükiye’nin sonları içinde meydana gelen terör aksiyonları konusundaki yasal güvenlik dertlerini tanıyoruz. Türkiye’nin Suriye’deki potansiyel bir kara operasyonu konusunda tasa duymaya ediyoruz. Tekrar itidal çağırısında bulunuyoruz.”